Günümüzde tarım ve sanayi işbirliği

Tacettin DURMUŞ

Kars Valiliği, Kafkas Üniversitesi, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü ile Tarım ve Orman İl Müdürlüğü işbirliğiyle düzenlenen "Sanayide İyi Verimlilik Uygulamalarının Akademisyenler ve Sanayiciler İle Paylaşılması" konferansında sunum yapan Kars Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Koordinasyon ve Tarımsal Veriler (KTV) Şube Müdürü Dr. Adem Arancı, tarım ve sanayi işbirliğini anlattı.

Kars Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü öncülüğünde, Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi Toplantı Salonunda düzenlenen konferansta; verimlilik bilincinin ülke çapında yaygınlaştırılması, kurum ve kuruluşlar arasında bilgi ve tecrübe paylaşımının artırılmasının hedeflendiği belirtildi. Konferansta bu alanda uygulanmış projelerin sağladığı yaraların tanıtılması ve verimliliğinin artırılması konusunda yürütülecek yeni projelerin teşvik edilmesinin de hedeflendiğine işaret edildi.

Düzenlenen programa, Vali Yardımcısı Uğur Köroğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Çakmak, Tarım ve Orman İl Müdürü Dr. Hüseyin Düzgün, Ticaret İl Müdürü Adem Beyribey, TUİK İl Müdürü Ergün Ertaş, Doğa Koruma ve Milli Parklar Kars Şube Müdürü Murat Doğanay, Ziraat Odası Başkanı Adem Ertaş, MÜSİAD Kars İl Temsilcisi Şahin Aydın, il müdürleri ve akademisyenler katıldı.

Kars Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Tarkan Tarık Karagöz’ün açılış konuşması yaptığı programda; KAÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdoğan Kaygın, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Şube Müdürü Dr. Adem Arancı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Uzmanı Rıdvan Vercan, sanayide iyi verimlilik ve verimliliği artırma konularında sunumlar yaptı.

ARANCI: “TARIM, SON YILLARDA YAYGINLAŞAN KONTROLLÜ ÇALIŞMALARLA ÜSTÜ AÇIK FABRİKA OLARAK TANIMLANABİLİR HALE GELDİ”

Konferansta Kars Tarım ve Orman İl Müdürlüğü adına sunum yapan KTV Şube Müdürü Dr. Adem Arancı tarım ve sanayi ilişkine değinerek yaşam döngüsünün devamı için gerekli olan her şeyin eldesinde, sektörel bazda ayrıcalık var gibi görünmesine karşın aslında tüm sektörlerin birbirleri ile ilişkilerinin son derece önemli olduğunu söyledi.

Tarımın ise bu etkileşimin en fazla görüldüğü sektörlerin başında geldiğine dikkat çeken Arancı, gerek tarımın kullandığı girdilerde, gerekse tarımsal ürünlerde, sanayi ile nerdeyse iç içe olan bu yapının her iki sektörün gelişim süreçlerini de birlikte etkilemekte olduğunu ifade etti.

Küreselleşmenin çığ gibi arttığı günümüzde, bu etkileşim ülke sınırlarını çok çabuk geçmekte olduğuna da dikkat çeken Adem Arancı, tarımın son yıllarda yaygınlaşan kontrollü çalışmalarla üstü açık fabrika olarak tanımlanabilir hale geldiğine vurgu yaparak: “Eskiden olduğu gibi ne üretirsek insanlar tüketir mantığı, yerine kaliteli ve sağlıklı üretim mantığına geçilmiştir. Çünkü insanların yaşamları son derece önemli hale gelmiş olup, alınan ve kullanılan tüm mal ve hizmetlerde Kalite ön şart olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun doğal sonucu olarak insanlar eskisine oranla daha seçici olmakta ve her zaman her istediğini bulabilmeyi hedeflemektedir. Bütün bunlar tarım ve etkileşim içinde olduğu tüm sektörleri doğrudan ve dolaylı olarak etkilemektedir.”dedi.

TARIM SEKTÖRÜ, ULUSAL GELİRİMİZİN YAKLAŞIK YÜZDE 15’İNİ, İSTİHDAMIN DA YÜZDE 45’İNİ OLUŞTURMAKTA

Ulusal gelirimizin yaklaşık yüzde 15’ini ve istihdamın da yüzde 45’ini tarım sektörünün oluşturduğunu da sunumunda belirten Kars Tarım ve Orman İl Müdürlüğü KTV Şube Müdürü Dr. Adem Arancı: Gıdaların üretimi ve beslenme ile doğrudan ilgisi, milli gelire katkısı, Sanayi sektörüne sağladığı hammadde ve sermaye yanında, Ekolojik dengenin kurulması ve sürdürülebilirliği açısından, ülkenin tamamını ilgilendirmesiyle, ekonomik ve sosyal bir sektör olma özelliğini korumaktadır. Sağlıklı bir tarımsal yapı; sağlıklı bir kent ve sağlıklı bir sanayi yapısının oluşmasını sağlamaktadır. Tarım sektörünü ele alırken diğer sektörlerle ilişkisi ve etkileşimi açısından bütünsel bir yaklaşımla konu ele alınmalı ve rasyonel bir anlayışa dayandırılarak değerlendirmelidir.

Tarımsal faaliyetlerde; Kim, Kim için, Nasıl, Nerede, Hangi kaynakla, Ne kadar, Ne zaman üretim yapacağına yönelik sorulara yanıt arayarak stratejisini ona göre hazırlamaktadır.

Dünyada sanayileşmiş toplumlar, refah düzeyi yüksek olarak görülmekte ve bu ülkeler dünyaya egemen olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedirler. Sanayileşmenin arttığı toplumlarda, eğitilmiş insan sayıları çoğaltılmakta ve geleceğe yönelik olarak da sistemli planlamalar yapılmaktadır. Sektörün yapı taşı içinde yer alan insanların eğitilmişlik düzeylerin düşük olması işimizin zorluğunu göstermektedir. Başarı için tüm sektörün hızla eğitimden geçirilmesi gerekmektedir. Ancak yapılan bu eğitimlerin sadece yapılmış olması değil sürekli uygulanması ile sonuca varılabilir. Bilindiği gibi tarım ile sanayi ilişkilerine bakıldığında birbirinden çoğu zaman ayrılmadığı hatta tarımsal üretim faaliyetlerinde temel girdilerde ve çıktı olan ürünlerde de sanayinin doğrudan ve dolaylı büyük bir etkisinin olduğu gözlenmektedir. Bunun da temelinde tarımsal üretimin gerçekleştirilmesine mutlaka sanayiye gereksinim olduğu gibi sanayinin de çalışması için mutlaka tarıma gereksinim olduğu gerçeği yatmaktadır. Bu bağlamda; ne tarım sanayisiz nede sanayi tarımsız hareket edebilir. Tarımsal üretim, birçok girdileri olan üretim şeklidir. Bu girdiler içerisinde önemli olan bazı sanayiler; Tarımsal mekanizasyon araç ve gereçleri, Tarımsal gübreler, Tarım ilaçları, Hayvansal üretim için yemler, Bitkisel üretim için tohum ve fidanlar vb. sayılabilir.

MODERN TARIM DENİLİNCE AKLA İLK ÖNCE MAKİNELİ TARIM GELMEKTEDİR

Tarımsal Mekanizasyon İmalat Sanayi Modern tarım denilince akla ilk önce makineli tarım gelmektedir. Özellikle son yıllardaki teknolojik gelişmeler, tarımsal mekanizasyon araçlarının uydu teknolojileri ile kullanılır hale gelmesine yol açmıştır. Tarım sektörü, tarım alet ve makineleri imalat sanayi sektörünce üretilen ürünlerin pazarı durumundadır. Bu nedenle, tarım sektöründe ortaya çıkan tüm gelişmeler doğrudan bu sektöre yansımakta, tersi de tarım sektörünü etkilemektedir. Tarım Alet ve Makinaları İmalat Sektörünün irdelenmesi ve planlanmasında, tarım sektörü için belirlenen hedeflerin dikkate alınması gerekmektedir. Sektörde resmi kayıtlara göre 1.000’nin üzerinde tarım makinaları imalatçısı olup 130 farklı tarım makinesi imalatı yapılmaktadır. Ülkemizde tarım alet ve makinaları üreten kuruluşlar genellikle küçük işletmeler şeklindedir. Birkaç orta-büyük ölçekli kuruluş dışındakiler araştırma, geliştirme ve uygulama yapacak yeterli düzeyde nitelikli eleman ve ekipmanı olmayan kuruluşlardır. Sektör yaklaşık olarak 25.000 kişiye direkt istihdam sağlamaktadır.” Şeklinde sunumunu tamamladı.