Yargıtay'dan Azra Erdağ kararı! Cezanın bozulması talep edildi

Yargıtay'dan Azra Erdağ kararı! Cezanın bozulması talep edildi

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Azra Erdağ’a verilen cezanın olması gerektiğinden yüksek olduğunu vurgulayarak cezanın bozulmasını talep etti.

Kars'ın Arpaçay ilçesine bağlı Kardeştepe köyünde kendisini 3 yıldır taciz ettiği iddiasıyla Birdal Doğan'ı (40) geçen yıl köy meydanında tabancayla öldürdüğü gerekçesiyle 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan 17 yaşındaki lise öğrencisi Azra Erdağ için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, verilen cezanın yüksek olduğunu belirterek, 1'inci Ceza Dairesi'nde cezanın bozulmasını istedi.

Olay, Arpaçay ilçesine bağlı Kardeştepe köyünde 1 Mart 2022 tarihinde meydana gelen olayda, Şehit Engin Yılmaz Anadolu Lisesi 11'inci sınıf öğrencisi Azra Erdağ, köy meydanındaki çeşmede hayvanları sularken, 3 yıldır kendisini taciz ettiği iddiasıyla Birdal Doğan'ı babasına ait ruhsatsız tabancayla vurdu. Vücuduna 4 kurşun isabet eden Doğan, olay yerinde hayatını kaybetti. Olay sonrası gözaltına alınan Azra Erdağ, tutuklandı. Hakkında 12 yıl hapis cezası istemiyle dava açılan Azra Erdağ, Kars 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 5 Temmuz 2022'de görülen ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Liseli Azra Erdağ'ın tutuksuz yargılandığı davanın karar duruşmasında Kars 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada Cumhuriyet Savcısı mütalaasında Erdağ'ın 'haksız tahrik altında kasten adam öldürme' suçundan cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, Azra Erdağ'a önce müebbet, sonra tahrik altında öldürme ve iyi halden 8 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Mahkeme ayrıca, Azra Erdağ'ın adli kontrol tedbirlerinin uygulamasının devamına da karar verdi.

Azra Erdağ’ın avukatı Sinan Erdağı karara itiraz ederek Erzurum Bölge Adliye Mahkemesine başvurdu. Kararın onaylanmasının ardından dosya Yargıtay’a gitti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, verilen cezanın yüksek olduğunu belirterek, 1'inci Ceza Dairesi'nde cezanın bozulmasını istedi.

Kars Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği kararın kamuoyunun vicdanını yaralayan bir karar olduğunu söyleyen Avukat Sinan Erdağı, “Kamuoyunda ‘tacizcisini öldüren kız’ olarak bilinen Azra Erdağ’ın davasıyla gelişmeleri anlatan Avukat Sinan Erdağı, “2022 yılının Şubat ayında Arpaçay ilçesine bağlı Kardeştepe köyünde kendisini 3 yıl süreyle taciz ederek huzurunu kaçıran ve nihayetinde de olay günü de kaçırma, karısı yapma ve başkalarına satma tehdidiyle karşı karşıya bırakılan Azra tarafından kendisini korumak için bu şahsa yönelik saldırı sonucunda bir yargılama başlanmıştı. Kars Ağır Ceza Mahkemesi tarafından başlanılan yargılamada Azra ilk duruşmada tahliye edilmişti. Azra, suç tarihinde 17 yaşında ve lise öğrencisiydi. Nihayetinde bu yargılama sonucunda Azra’ya tahrik altımda eylemi gerçekleştirdiğinden bahisle 8 yıl 4 ay ceza verildi. Bu kamuoyunun vicdanını nispeten yaralayan bir karar oldu, ceza miktarı çok bulundu. Bu karara karşı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yoluna başvurduk ve maalesef çok kısa bir sürede orada da bu karar onaylandı. Onaylanan bu karar üzerine Yargıtay yoluna başvurduk ve nihayetinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından geçtiğimiz hafta içerisinde tebliğname düzenlenerek dosya 1. Ceza Dairesine gönderildi. Bu tebliğnameyi biz önemsiyoruz, benzeri bir durum ‘Kadir Şekerci’ dosyasında da yaşanmıştı. Cumhuriyet Başsavcılığı kararı çok buldu, tacizin boyutu, süreci ve sürekliliği nedeniyle Azra için en üst oranda indirim yapılması talep edilmektedir.” dedi.

Yargıtay 1. Ceza Dairesinin vereceği kararın şiddete maruz kalan tüm kadınların yeni bir değerlendirme kapısını da aralayacağını kaydeden Erdağı, “Biz Yargıtay 1. Ceza Dairesinin en kötü ihtimalle bu tebliğnameye uyacağını ve cezayı azaltacağını düşünüyoruz ancak esas buradaki önemli nokta; Türkiye’de kadınların maruz kaldığı, toplumdan, ailelerinden, yeri geldiği zaman devletten saklamak zorunda kaldıkları ve sistematik hale dönüşen taciz ve takiplerin neticesinde gerçekleşen eylemlerin aynı zamanda Türk Ceza Kanunun 27/2’nci maddesi anlamında kapıldıkları korku ve panik nedeniyle meşru müdafaa sınırının aşılması olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Temyiz gerekçelerimiz bu yöndedir, 1. Ceza Dairesi tarafından da yakın bir zamanda bu yönde bir karar verilmesini bekliyoruz. Çünkü 14 yaşında küçücük bir çocukken başlayan tacizin bu çocuğun üzerinde oluşturduğu korku ve elem, standart yaşı büyük, yetişkin bir kişinin üzerinde oluşacak korkunun katbekat fazlasıdır. Kendisini zayıf aciz gören bir insanın başka bir çaresi yok. Arpaçay’ın bir köyünde Jandarma’yı arasa 1 saatten önce gelinmesinin ihtimali yok, toplumda adının çıkmaması için bir kısım şeyleri mecburen ailesinden saklıyor ve nihayetinde ağır bir korkuyla başına fiili bir saldırının geleceği korkusuyla bu eylemi gerçekleştiriyor. Türk yargısının bu noktada örnek bir karar vermesini bekliyoruz ki bu olayın oluşuyla da son derece uyan bir karar olacaktır. Azra cezaevinden tahliye olduktan sonra eğitimini devam ettirmeye çalışmakta, halihazırda üniversite sınavına hazırlanmakta, umarım onun eğitim hayatı, geleceği bundan sonrası için verilecek bir cezayla sekteye uğratılmaz. Aynı zamanda sistematik olarak tacize maruz kalan, ısrarla takip edilen, sözlü, fiili ve psikolojik olarak şiddete maruz kalan kadınların zorunda kaldıkları eylemler konusunda yeni bir değerlendirmenin de kapısı açılmış olur.” diye konuştu.

img-20231231-wa0000.jpg

Kaynak:Hilal Özcan

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler