Van'ın Çaldıran ilçesinde Tendürek Dağı'nın patlaması sonucu lavların arasında kalarak günümüze kadar varlığını koruyan ve Orta Çağ dönemine ait olduğu düşünülen kale görüntülendi.
Van'da görevli drone pilotu öğretmen Muzaffer Salcıoğlu tarafından Çaldıran ilçe merkezine 20 kilometre uzaklıktaki bölgede, sönmüş lav akıntılarının arasında gizemli bir kaleye rastlandı. Van'ın tarihini merak eden ve buna ilişkin araştırmalar yapan Salcıoğlu, 1855 yıllarında volkanik patlamanın meydana geldiği Tendürek Dağı ile ilgili araştırmaları inceledi. Daha sonra uydu görüntülerini de inceleyen Salcıoğlu, volkanik patlamadan en çok etkilenen ilçeye bağlı Soğuksu Mahallesine gitti. Burada mahalle sakinlerinin yönlendirmesiyle sönmüş lav akıntılarının bulunduğu araziyi drone ile inceleyen Salcıoğlu, kaleye benzer bir yapıya rastladı. Mahalleli tarafından "Arap Zengi Kalesi" veya "Zeyn Kalesi" olarak isimlendirilen gizemli kale, ilk kez Salcıoğlu tarafından havadan görüntülenmiş oldu.
"Tendürek Dağı'nın uydu görüntülerine baktım"
İHA muhabirine konuşan Muzaffer Salcıoğlu, Van'ın tarihi ve doğasına ilişkin görüntüler çektiğini belirtti. Aynı zamanda Van'ın tarihine ilişkin de araştırmalar yaptığını ifade eden Salcıoğlu, "Boş zamanlarımda Van'ı geziyorum. Aynı zamanda Evliya Çelebi'nin de Van ile ilgili kitaplarını okuyorum. Bu araştırmaları yaparken Tendürek Dağı'nda 1855 yıllarında bir patlama olduğuna rastladım. Daha sonra bu bölge bende ilgi uyandırdı. Tendürek Dağı'nın uydu görüntülerine baktım. Volkanik patlamadan en çok etkilenebilecek köyleri araştırdım. Uydu görüntülerinden Çaldıran'ın Soğuksu köyünün yarısını lavların yuttuğunu fark ettim" dedi.
"Çok heyecanlandım ve parmaklarım titremeye başladı"
Uydu görüntülerinin ardından Çaldıran'ın Soğuksu Mahallesi'ne gittiğini ve burada mahalleliden bölge hakkında bilgi aldığını dile getiren Salcıoğlu, "Lavların olduğu bölgede tarihi eser, ev gibi yapıların olduğunu söylediler. Bu da benim ilgimi çekti. Oraya giderek droneyi uçurdum. Bölgeyi incelerken ekranda bir yükselti gördüm. Sonra drone ile oraya yöneldim. Orada kocaman bir kale fark ettim. O an çok heyecanlandım ve parmaklarım titremeye başladı. Normalde bir çırpıda çektiğim görüntüleri ellerim titriyor diye çekemedim. Kaleyi etraflıca çektim ve kalbe benzeyen çok hoş bir görüntüsü vardı. 13 Haziran tarihinde bu görüntüleri sosyal medya hesaplarımda paylaştım. Kaleyle ilgili hiçbir bilgiye rastlamadım. Orayı ilk keşfedip yayınlayan bendim. İnanılmaz derecede ilgi gördü" diye konuştu.
Sönmüş lav akıntılarının arasında görüntülediği kalenin turizme kazandırılmasını isteyen Salcıoğlu, kalenin müze olarak da değerlendirilebileceğini kaydetti.