Volkan KARABAĞ
Sosyal medyada ‘Dayanışma kampanyası koordinasyon ve enformasyon hesabı’ tarafından başta lösemi hastası 3,5 yaşındaki Öykü Arin Yazıcı olmak üzere ülkemizdeki tüm lösemili hastalara ilik aranıyor.
Kan kanserinin çok özel bir türü ile mücadele eden Öykü Arin Yazıcı’ya 2018 yılının Kasım ayında İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde Lösemi (Juvenil Miyelomonositik Lösemi – JMML) teşhisi konuldu. JMML, löseminin nadir görülen saldırgan bir türü. Hastalığın görülme sıklığı milyonda 1-9 arası değişiyor.
Minik Öykü Arin’e en geç 2 ay sonra kök hücre nakli yapılması gerektiğini vurgulayan İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi doktorları, “Aksi halde, önce kanda, sonra organlarda ciddi yıkımlara neden oluyor ve hayati risk ortaya çıkıyor.” dediler.
Öykü Arin'in annesinden çağrı
İzmir'de yaşayan Çağdaş ve Eylem Şen Yazıcı çiftinin, ilik nakli olmayı bekleyen kızları Öykü Arin için başlatılan kök hücre kampanyaları sürüyor. Bir çağrıda bulunan anne Eylem Yazıcı, "Birinin hayatını kurtarma şansı size geldiğinde, iki eliniz kanda olsa bile o işi bırakıp o hayatı kurtarmanızı bir anne olarak istiyorum ve bekliyorum" dedi.
LÖSEV'den Dr. Mehmet Öztürk İlef öğrencilerine lösemi ve donör olmanın önemi hakkında bir seminer verdi
İlef'te Öykü Arin ve lösemili çocuklar için yapılan çalışmalar başladı. İlk olarak LÖSEV'den Dr. Mehmet Öztürk İlef öğrencilerine lösemi ve donör olmanın önemi hakkında bir seminer verdi.
“Öykü Arin’e ve tüm lösemili çocuklara umut ol”: Eylem Yazıcı ile söyleşi
3.5 yaşındaki lösemi hastası Öykü Arin’e gerekli iliğin bulunması için başlatılan “Öykü Arin’e ve tüm lösemili çocuklara umut ol” kampanyasını, kampanyaya nasıl destek verilebileceğini Öykü Arin’in annesi Eylem Şen Yazıcı ile konuştuk.
Lösemi hastası minik Öykü için kampanya
İzmir'in Karşıyaka ilçesinde vatandaşlar, lösemi hastası 3,5 yaşındaki Öykü Arin Yazıcı için uygun kemik iliği bağışçısı bulunabilmesi amacıyla başlatılan kampanya çerçevesinde kan verdi.
Öykü İçin "Umut" Kampanyası
İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışanları, lösemi teşhisi konulan 3.5 yaşındaki Öykü Arin Yazıcı ve onun gibi ilik bekleyenlere umut ve destek olmak için adeta seferberlik ilan etti. Büyükşehir çalışanları, belediye binası önündeki Kızılay aracında donör olabilmek için uzun kuyruklar oluşturdu.
Nasıl DONÖR olurum?
Nasıl Donör olabilirim?
Donör olmak ile ilgili yanlış bilgilere sahip olabilirsiniz.
Donör olmak aslında çok basit bir işlem.
Birinci adım:
İlk iş olarak, Kızılay‘ın kan bağışı merkezlerinden size en yakın olanı bulmanız gerekiyor. Bunun için linki kullanabilirsiniz: http://www.kanver.org/KanHizmetleri/KanBagisiNoktalari
İkinci adım:
Size en yakın Kızılay merkezine gidip, “kök hücre bağışçısı olmak istediğinizi” söyleyerek önce kök hücre bağış formu doldurup ardından kan vermeniz gerekiyor.
Bu işlemler hiçbir masraf gerektirmediği gibi, kan vermenin vücudunuza herhangi bir yan etkisi de yok.
Bu aşamadan sonra artık uluslararası veri bankasının kayıtlı bir bağışçısı olmuş olacaksınız.
Artık Öykü’ye veya kök hücre bekleyen binlerce kişiden birine veya yarın lösemi teşhisi konulacak bir başkasına hayat verme şansınız var.
Üçüncü adım (bir hasta ile tam uyumlu olduğunuz anlaşılması halinde):
Veri bankasındaki bilgilerinizin ışığında, hastalardan biriyle tam uyumlu olduğunuz anlaşıldığında Sağlık Bakanlığı sizinle iletişime geçiyor.
Bu aşamada da hiçbir cerrahi müdahale, yan etkisi olan herhangi bir işlem olmadığı gibi, hiçbir masrafla da karşılaşmıyorsunuz.
Üstelik Sağlık Bakanlığı, iş yerinizde resmi izinli sayılmanızı sağlayan işlemleri de sizin için yapıyor.
Sizin ve dilerseniz bir refakatçinizin bütün yol, konaklama ve iaşe masrafları karşılanıyor; hastanın bulunduğu şehre gitmeniz ve ağırlanmanız sağlanıyor.
Dördüncü adım:
Bu aşama 5 gün sürüyor. İlk dört gün kanınızdaki kök hücre sayınızı arttırmak üzere size sadece aşı yapılıyor. Dört gün boyunca yapılan işlemler aşılamadan ibaret. Beşinci gün kanınızdaki fazla kök hücreler ayrıştırılarak alınıyor ve yine kendi kanınız size aktarılıyor.
Beşinci adım:
Sadece kendiniz değil başkalarının da kök hücre bağışçısı olmasını sağlamak için çaba göstermeniz de bizim için ayrıca önemli.
Eğer, bir işyeri, sendika, STK, mahalle ve benzeri bir topluluğun parçasıysanız, yüz kişi organize olduğunuzda Kızılay’ın, seyyar bir “kan verme ünitesini” herhangi bir toplanma noktasına yollayabileceği de aklınızda olsun.
Yurt dışında yaşıyorsanız:
Yurt dışında yaşıyorsanız her şey çok daha kolay. Avrupa, Amerika, Kanada gibi ülkelerde genetik uyum için ağız içinizden tükürük alınıyor. Böylece birinci ve ikinci adımları geçmiş oluyorsunuz. Katılım için internetten tükürük verme kitini isteyebiliyorsunuz. Bir merkezde toplanıp, seyyar bir ekibin gelmesini sağlayabiliyorsunuz.
Yurt dışında Türkiyelilerin oluşturduğu STK platformlar, cami dernekleri, konfederasyonlar öncülük ederse, katılımı yalnızca kişilere değil topluluklara emanet etmiş olurlar. Çok daha hızlı ve yaygın sonuçlar elde ederiz.