Kars’ta sonbaharın gelmesiyle birlikte, tarım faaliyetlerinde kullanılan atlar her yıl olduğu gibi bu yıl da doğaya salındı. Bölgenin geleneksel tarım yöntemlerinin bir parçası olan bu uygulama, aynı zamanda yerel çiftçilerin mevsimsel düzenlemelerine de büyük katkı sağlıyor.
Kars'ın kırsal bölgelerinde, sonbaharın erken gelmesiyle birlikte ekim ve hasat döneminin sona ermesiyle, tarımda kullanılan atlar rahat bir nefes alıyor. Her yıl olduğu gibi, bu yıl da çiftçiler, toprak işleme ve biçerdöver gibi tarımsal faaliyetlerde yardımcı olan atları doğaya bırakma hazırlıklarını tamamladı. Bu süreç, atların doğayla uyum içinde geçirmeleri için verimli bir fırsat sunuyor.
Tarım işçiliğinde önemli rol oynayan bu atlar, çiftçilerin tarlalarındaki ağır işlerin üstesinden gelmelerine yardımcı oluyor. Mevsim değiştikçe, her yıl rutin olarak serbest bırakılan atlar, artık kışa hazırlık yapacak olan çiftçilerin yerini alarak doğada özgürce dolaşmaya başlıyor. Kars'ın soğuk ve sert kış koşullarına dayanıklı olan bu atlar, baharda yeniden çiftçilerin hizmetine sunulmak üzere toplandıktan sonra uzun ve zorlu kış dönemini geçirecekler.
Yıllardır süregelen bu gelenek, bölgenin kültürel mirası ve tarımsal yapısının önemli bir parçası haline gelmiş durumda. Atların doğaya salınması, sadece çiftçilerin iş gücünü hafifletmekle kalmıyor, aynı zamanda bu geleneksel yöntemi yaşatmaya da olanak tanıyor.
Doğaya salınan atlar, dağlık alanlarda özgürce dolaşırken, bölgenin ekosistemiyle uyum içinde yaşamaya devam ediyorlar. Bu süreç, hem tarım işçiliğinin geleneksel yönlerinin korunmasına hem de bölgeye özgü ekolojik dengeyi korumaya yardımcı oluyor. Çiftçiler, bu atları tekrar bulmak için belirli alanlarda yerleşim yerlerinin çevresinde hayvanların izlerini takip ediyorlar.
Kars'ta bu mevsimsel uygulama, hem geleneksel tarımın hem de hayvancılığın önemli bir göstergesi olarak her yıl dikkatle izleniyor. Doğaya salınan atlar, yıl boyunca her köyde bu geleneğin simgesi haline geliyor ve bölge halkı tarafından sevgiyle karşılanıyor.