Ercan Çiftçi 45 yıldır İzmir Bornova’da ikamet ediyor. 5 çocuğu olan Ercan Çiftçi yaz aylarını köyünde geçiriyor. 16 yıldır emekli Çiftçi’nin en büyük uğraşı ise resim yapmak. Resim yapmaya ilkokulda koç boynuzu çizerek başlayan Çiftçi böylelikle kendindeki resim yapma yeteneğini keşfetti. İkamet ettiği İzmir’de 5 metrelik bina duvarlarına da resim çiziyor. Doğuştan yeteneği bununla da sınırlı kalmayan çiftçi merak sardığı saz çalmaya da gençlik yıllarında başladı.
Ercan Çiftçi, “Yaz mevsimlerinde köyüme geliyorum 2-3 ay kalıyorum havalar soğuyunca İzmir’e dönüyorum. Köyde de boş kaldıkça resim çiziyorum. Resim yapmaya ilkokulda başladım. Bizim bir koç vardı. Koçun boynuzunun nasıl burgulu olduğunu düşünür öylece bakardım. Sonra boynuzun resmini yapmaya başladım. Çok uğraştım ama bu sefer boynuz çizeyim derken koçun tamamını çizdim. Babam böyle bir baktı ve bana dedi ki ‘bu fotoğraf mıdır?’ Bende dedim ‘yok bana bunu ben kalemle çizdim’ Kimse bana bir şey öğretmedi. İçimden geldiği için resim çiziyorum. Böylelikle bendeki resim çizme kabiliyetini de keşfetmiş oldum. Sonra İzmir’e göç ettim ve orada da tuval almaya başladım. Yağlı boya resimleri yapıp satmaya başladım.” dedi.
Dış cephelere de resim yapmaya başladığını da belirten doğuştan yetenekli Ercan Çiftçi, Türkiye Ermenistan sınırında Ani Ören Yeri bitişiğindeki köyü Ani (Ocaklı) köyündeki evinin dış cephesine Katedral ve Beşikli kiliselerinin resimlerini çizdi. 3’er metrekarelik duvarlara çizdiği resimler Ani Ören Yeri’ni ve köyü ziyarete gelenlerin de dikkatini çekiyor. Köye gelenlerin durup fotoğraf çektiklerini ve kendisine sürekli ‘Abi sen bunları nasıl yapıyorsun. Kimse seni keyfetmedi mi? Gazeteciler gelip seni haber yapmadı mı?’ şeklinde soru sorduklarını aktardı. Kendisini ilk kez Gazeteci Bedir Altunok’un haber yapmak için köye geldiğini vurgulayan Ercan Çiftçi, teşekkürlerini ileterek, “Ben ilkokul mezunuyum. Benim yaptığım bazı resimlerini Türkiye’de ünlü ressamlar bile zor yapar. 2 güne yaptığım resimlerde var 1 ay süren resimlerim de var. Elimizden bir tutanımız olmadı. Demediler ki ‘gel sen seni filan yere gazeteye götürelim, televizyona çık’ Beni hiçbir yere götürmediler. Bende kendi çabamla resim yapmaya devam ediyorum. Bazen turistlere yağlı boya tabloları satıyorum. Bugün de gazeteci olarak sizin gelmesine çok sevindim. İnşallah böylelikle kısmetimiz açılır.” diye konuştu.
Dış cephelerde su bazlı boyalar kullandığını ifade eden Çiftçi, “Resim yaptığı zamanlarda içime huzur geliyor ve rahatlık hissediyorum. Kendimi çok keyifli hissediyorum, içimdeki sıkıntıları atıyorum. Resim yapmak güzel bir uğraştık herkesin de resim çalışması yapmasını isterim. İlkokuldan bugüne aradan 40 yıl geçmiş. İster istemez resim seçimlerim ve resme odaklanmamda tamamen ustalaşmışım. Resmini yapacağım objeye bakar bakmaz nereye hangi rengi nasıl denkleştireceğimi hemen seçebiliyorum. Hiç kimseden ders almadım. Bir hoca bir eğitmen bile görmedim. Bir resme bakıyorum aynısını yapıyorum. Benim hiçbir eğitimim yoktur zaten ilkokul mezunuyum. Köyde de okuldayken resimler yapıyordum öğretmen beğeniyordu ‘aferin, iyi yapmışsın’ diyordu. Hepsi o kadar elimizden hiç tutan olmadı.” şeklinde konuştu.
Turizm otellerine, Restoranlara, evlere, işyerlerine istenilen her resmi yapabileceğini belirterek bu tür resim yaptırmak isteyenlere çağrıda bulunan Çiftçi şöyle konuştu:
“Beni rahatlıkla bulabilirler. Kim nasıl bir resim istiyorsa gidip yapabilirim. İsteyenlere yağlı boya tabloları da yapabilirim. Böylelikle hem sanatımı icra eder hem de para kazanabilirim. Binaların dış cephelerine büyük boyutlu resimlerde yapabilirim. İnsan portresi de yapıyorum. İzmir’de 3 katlı bir binanın dış cephesine resim yapmışım. Kars’ta da ünlü bir ressam olduğunu herkes bilsin, duysun, görsün istiyorum. Bilsinler ki Kars’ta da böyle ünlü ressam vardır.”
İzmir’de ikamet edip yazları Ani Köyü’ne gelen Salih Kara da akrabası olan ressamın bugüne kadar çok başarılı resimler yaptığını söyleyerek, “İlkokuldan beri resme yatkın olduğundan dolayı bunu geliştirdi. İzmir’de çalıştığı şirketin sahibi yazlıklarına ve binalarına resimler yaptırdı. Böylece devam etti gitti. Çok güzel resimler yapıyor ve resimleri çok beğeniliyor. Şimdi de kendi oturduğu evin dış cephesine iki tane resim yaptı. Halen bu mesleği sürdürüyor. Gelip görenlerin de dikkatini çekiyor. Değeri yüksek resimleri de var. Kendisini tebrik ediyorum” dedi.
Ani Ören Yeri’ne klip çekmeye giderken gördüğü resimleri hayranlıkla izleyen halk ozanı Atacan Epruzoğlu ise “Ani Ören Yeri’nde bir klip çekimimiz vardı. Buraları görmeye geldik. O esnada bu resimler dikkatimizi çekti. Ercan Çiftçi’yle tanıştık. Çok kıymetli sanat eserlerini gördük. Kendisini çok tebrik ediyorum. Ama ne yazık ki bunların kıymetini bilemiyoruz. Çünkü bu sanatçıları el üstünde tutmak gerek. Kendisinin ilkokul mezunu olduğunu, hiçbir eğitim almadığını öğrenince önce şaşırdım tabi ki. Doğuştan yetenek olduğunu anladım. Hiçbir destek ve yardım almadan bu resimleri kendi becerisiyle yapıyor. Kendisini tanımaktan çok mutlu oldum. İnşallah değeri bilinir” açıklamasını yaptı.