Van'ın Muradiye Kaymakamlığınca Kırgızların geleneklerini yaşatmak ve tanıtmak amacıyla 6 yıl önce Van Gölü kıyısında kurulan "Ata Yurdu" işletmesi, DEM'li belediyeden hizmet alamıyor.
Mavi ve yeşilin buluştuğu 50 dönüm arazi üzerine kurulan 8 otağ ile binicilik, okçuluk faaliyetlerinin yapıldığı alana tarihteki 16 büyük Türk devletinin bayrağı asıldı. Otağlar ise Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Azerbaycan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini, ortadaki büyük otağ ise Türkiye'yi simgeliyor. Her otağın yanında da nöbetçi kulesi ve otağlar arasında ocaklar bulunuyor. Otağda konaklamak için gelenler, yöresel kıyafetli kişiler tarafından atlarla, yöresel yemeklerle karşılanarak aynı zamanda at biniciliği, okçuluk gibi hizmetlerden yararlanabiliyor.
Türk obalarının olduğu Türk bayraklarının asılı olduğu ve yıl içerisinde yerli ve yabancı binlerce turisti ağırlamakta olan tesisin sahibi Kırgız asıllı Türk vatandaşı Kanat Beg Aytaç, DEM'li Muradiye Belediyesi'nden hizmet alamadıklarını söyledi. Kırgız Türkü olan işletme sahibinin iddiasına göre; Muradiye Belediyesi görevlileri tesisteki bayraklardan rahatsız oldu ve aylardır bunun için ilaçlama yapılmadığını ve çöplerin de toplanmadığını söyleyerek sosyal medya hesaplarından durumu paylaştı. Aytaç, paylaşımlardan sonra sosyal medya hesaplarından tehditler almaya başladığını söyledi. 2018 yılından bu yana burada kültürel bir işletme açtığını ifade eden Kanat Beg Aytaç, "Buraya bayrak astığım, Kırgız Türkü olduğum ve kültürel bir işletme açtığım için kesinlikle belediyeden hizmet alamıyorum. Sırf Kırgız Türkü olduğum ve burası kültürel bir tesis olduğu için. Buraya kesinlikle bir hizmet gelmiyor ve benimle ciddi bir şekilde uğraşıyorlar. Burada kendi çapımızda geleneksel okçuluk, at biniciliği, yemekler, kıyafetlerin yer aldığı ve mesire alanlarından oluşan bir işlemeyi çalıştırıyorum. Burada tamamen kültürel bir konsept oluşturmaya çalıştım. 2018 yılından beri dönem dönem sıkıntılar oldu. Tehdit edildim, atlarım bıçaklandı, burada hırsızlık olayları oldu. Özellikle belediye seçimlerinden sonra onlardan hiçbir hizmet alamadım. Ne ilaçlama yapıyorlar ne de çöplerim alınıyor. Sırf burada Kırgız Türkü olduğum için kültürel etkinlikler yaptığım için, buraya bayrak astığım için beni potansiyel bir tehlike olarak görüyorlar. Geçenlerde burada yukarı bir mahalleye ilaçlama yapan ekibe rica ettim, gelip buraları ilaçlamaları konusunda. Önce "mazot yok" dediler. Ben de "size mazot alırım" dedim. Bu sefer de dediler "motor arızalı." Dedim "sizin derdiniz ne, niye bahane ediyorsunuz', biraz sıkıştırınca dökülmeye başladılar. "Oradaki bayrakları indirirseniz, o zaman belediye size hizmet verir" gibisinden konuştular. Kredi çekerek ilaçlama makinemi aldım. Çöpleri de yakarak imha ediyorum. Artık kendi göbeğimi kendim kesiyorum. Ben bu bayrağı indirmeyeceğim. Bu bayrak burada dalgalanmaya devam edecek. Burada daha gür bir şekilde insanlara hizmet etmeye devam edeceğim. Beni burada kimse yıldıramaz" şeklinde konuştu.