AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma şöyle:
"Ben bir Kürdüm, anadilim de Kürtçe’dir. Kars AK Parti Milletvekiliyim, Kürtlüğümle de, anadilimle de gurur duyuyorum. 100 tane de dil bilsem burada Türkçe konuşacağım.
Çünkü Kürtlerin örfüne adetine göre, bir dil bilmeyenin yanında ikinci bir dille konuşmak ayıp sayılır. Kusura bakmayın, başka şeylerde konuşalım.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
AK Parti olarak, bu aziz milletin ayağına takılan, önünde set olan tüm engelleri kaldırmak için 22 yıldır büyük bir gayretle çalışıyoruz.
Kürtçeyi ve Kürtleri sorun haline getiren, Türkiye’de çoğulculuk, demokrasi, din ve inanç özgürlüğü gibi değerlere saygı duyulmayan, zor kullanılan bir dönem yaşanmıştır.
Demokratikleşme önündeki bu büyük yükü Türkiye’nin sırtından kaldıran ise AK Parti Hükümetleri ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmuştur.
Sadece Kürtçe ile ilgili değil; inanç ve ifade özgürlükleri de dahil birçok alanda ülkemizin, özgürlük, demokrasi ve çoğulculuk karinesini artırarak, devrim niteliğinde adımlar atılmıştır.
• İnkar ve asimilasyon politikalarını kaldırdık.
• Ana dillerin önündeki engelleri bitirdik.
• Anadilde propaganda hakkı getirdik.
• İlk defa Milli Eğitim müfredatında Kürtçe seçmeli ders oldu.
• Özel Okullarda Kürtçe anadilde eğitim hakkı verildi.
• Kürtçe yayınlar önündeki engeli kaldırdık.
• 2009 yılında TRT ŞEŞ yayına başladı. Ülkemizde, Suriye ve Irakta en çok izlenen televizyondur. “Kürtçe üzerinde yasak var” diye mecliste dilekçe verilirken bile aynı zamanda ülkemizde TRT Kürdi 24 saat Kürtçe yayın yapmaya devam etmektedir. Böylece Kürtçe yayıncılığa seviye getirdik. Artık asimile eden yayınlar izlenmiyor.
• Kürt Edebiyatının öncü isimlerinin eserleri Kültür Bakanlığımızca yayınlanıyor.
• Mahkemelerde anadilde savunma hakkı getirildi.
• Yerleşim yerlerine Kürtçe eski isimleri verildi.
Daha nice büyük adımlar AK Parti Hükümetleri tarafından hayata geçirilmiştir.
Demokrasiden, insan haklarından, kardeşlikten bahseden ve bu önergeyi hazırlayanlara göre, bakış açısı şöyle;
Başka bir partide milletvekilliği yapıyorsa, size göre sözde bir Kürt oluyor. Siz açtığınızda Kürtlerin kanalı oluyor. 24 saat devlet tarafından yayın yapan Kürtçe bir kanal televizyon kanal olarak kabul edilmiyor.
Kürtçe eğitim için devletimiz eliyle, Kürt öğretmenlerimiz tarafından verildiği için, ne eğitimi veren, nede eğitimi alan Kürt sayılmıyor.
Size göre, sizin fikirlerinize hizmet etmeyen Kürt, Kürt olarak kabul edilmiyor.
Aziz milletimiz taviz vermeden, ayrımcılık yapmadan, Türkü ve Kürdü ile birlikte, vatanına, Türkiye’mize sahip çıkacaktır.
Elhamdülillah; Türkiye’mizde bugün tüm vatandaşlarımız, evde, sokakta, çarşıda, devlet kurumlarında hiçbir baskı olmadan anadilini konuşmaya istediği gibi devam etmektedirler."