Şair Kazım Kazaklı: Hayat Hikayesi ve Yaşama Dair Düşünceleri

Ünlü şair Ali Kazaklı’nın torunu Kazım Kazaklı, 1965 yılında Kars’ın Merkez Kümbetli Köyü’nde (eski adıyla Ladikars) dünyaya geldi. Memur bir babanın çocuğu olarak büyüdü. Ailesinden özellikle dürüstlüğü öğrendiğini belirten Kazaklı, ortaokulu Gazikars Ortaokulu’nda, liseyi ise Ticaret Lisesi’nde okudu. Ortaokul son sınıfta atletizme başladı ve 13 yıl boyunca Türkiye’nin birçok bölgesinde koşulara katıldı. Milli takımla kamplara katıldı, hatta efsanevi halterci Naim Süleymanoğlu ile aynı kampta bulundu.
Sporculuktan Ticarete Uzanan Yol
Atletizmi bıraktıktan sonra ticaret hayatına atılan Kazaklı, ilk olarak el arabasında tespih satarak geçimini sağladı. Köyde yaşarken çocuklarının eğitimine daha iyi bir imkan sunabilmek için Kars’ta ev satın aldı. Bugün çocuklarından biri Çukurova Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği mezunu olup Amerika’da havacılık yazılımı üzerine çalışırken, diğeri uçak mühendisliği alanında projeler geliştiriyor.
Kazaklı Perde’nin Kuruluşu
Kazım Kazaklı, perde sektörüne 23 yıl önce Eski Bitpazarı’nda başladı. İlk dükkânı Atatürk Ortaokulu’nun karşısında bulunuyordu. Daha sonra işini geliştirerek kendi dükkânını satın aldı. Ancak teknolojiye yenik düşen mesleğinin geleceğinden endişe duyduğunu belirtiyor. Gençlere meslek öğretmek için çaba gösterse de ilgisizlikten şikayet ediyor.
Hayattan Öğrendikleri
Kazım Kazaklı, hayatı boyunca edindiği tecrübeleri ve felsefesini şiirleriyle dile getiriyor. Ona göre hayat, dostu ve düşmanı ayırt etmeyi, acıyı ve tatlıyı tatmayı, zorluklarla başa çıkmayı öğreten bir süreçtir. Babasının öğütlerine her zaman kulak verdiğini ve hayır duaların insanın en büyük sermayesi olduğunu vurguluyor.
Baba Kavramı Üzerine
Kazaklı’ya göre baba, evladın en büyük desteği ve servetidir. Babasını kaybettiğinde onun değerini daha iyi anladığını belirten Kazaklı, “Baba bir evladın arkasındaki dağdır, en büyük hizmetkârıdır” diyor.
Şiirlerinde Hayatın Gerçekleri
Kazım Kazaklı, dedesi Şair Ali Kazaklı’nın izinden giderek şiirler yazıyor. Şiirlerinde hayatın geçiciliğini, insanların hatalarını ve dünyanın fani olduğunu hatırlatıyor:
“Uzun menzil hayal kurma, ömür yetmez Ay Kazaklı,
Bu fanide yaşadıkça arzu bitmez Ay Kazaklı,
Alev olmayan bir yerden duman çıkmaz Ay Kazaklı.”
Kazaklı, herkesin bir gün kaderine boyun eğeceğini belirterek insanlara kendilerini yargılamalarını ve dünyaya mal mülk değil, iyilik ve dualar bırakmaları gerektiğini hatırlatıyor.
Son Söz
Kazım Kazaklı, hayatta en büyük dersin dürüstlük, sabır ve çalışkanlık olduğunu vurguluyor. Gençlere meslek edinmeyi ve büyüklerinin nasihatlerine kulak vermeyi tavsiye ediyor. “Dünyanın malıyla uğraşma, götüreceğin şeylerle uğraş” diyen Kazaklı, dualarla anılan bir hayat sürmenin en büyük kazanç olduğuna inanıyor.