Kars’ta eğitim semineri başladı

Volkan KARABAĞ

2 gün sürecek olan eğitim seminerine MKYK Üyesi Kars Milletvekili Ahmet Arslan, Tarım ve Köyişleri Komisyon Başkanı Kars Milletvekili Prof. Dr. Yunus Kılıç, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, TÜRK-İŞ Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, Kars Valisi Rahmi Doğan, TÜRK-İŞ Kars İl Başkanı Yusuf Erdoğdu ve sendika üyeleri katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan eğitim seminerinde bir konuşma yapan Kars Milletvekili Prof. Dr. Yunus Kılıç, üretimin yaşamsal bir zorunluluk ve ihtiyaç olduğunu düşünecek olursak üretenin ve üretime dair yapılan işin ne kadar kutsal bir iş olduğu zaten kendiliğinden ortaya çıkar. O yüzden sizler üreten taraftasınız. Üretimi yüce dinimiz bile o kadar önemsiyor ki bu konuda güzel bir Ayette vardır; ‘Veren el ile alan el bir olur mu?’ diyor. Bu üretim için de böyle; üreten ile tüketen bir olur mu? Üretimin olmadığı toplumların ayakta kalması, geleceğe taşınması dünyada itibarlı bir halde ve alnı dik başı açık bir şekilde durabilmesi mümkün değil. O yüzden üretim çok önemli. Üretim Türkiye’nin her tarafında önemli olduğu gibi bizim Kars’ımızda da, serhat şehrimizde de yine bir o kadar önemli. Burada sadece Kars’tan değil bölgeden de temsilciler var o yüzden üretimin kutsal olduğu bu alanda elbette güncel gelişmeleri takip etmek, iş güvenliğini önlemek, işçimizin sağlığını, refahını, huzurunu, aile yaşamlarını kolaylamak ve garanti altına almak da bir o kadar önemli. O yüzden ben bu toplantımızın Kars’ta yapılmasından dolayı sayın başkanı özellikle tebrik ediyorum. Çünkü serhatlar her zaman bu toplantıların üretimimizi, dinamizmimizi artıracağına inanıyorum.” dedi.

Kars Valisi Rahmi Doğan da eğitim seminerinin Kars’ta yapılmasının ayrıcalık olduğunu söyleyerek, “Çalışma hayatına büyük katkı sağlayacağını düşündüğüm bir eğitim 2 gün sürecek. Eğitim seminerinde sorunlar ve talepler de görüşülecek. Ben eğitim seminerinin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.” ifadesini kullandı.

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, “80 milyonluk bir ülkede yaşıyoruz.  Bu ülkelerde yaşadığınız zamanlarda sıkıntılar, problemler, iyi günler, kötü günler insan hayatında olduğu gibi ülkede de bunları yaşamak bunları görmek mümkün. TÜRK-İŞ 66 yıldır temsil ettiği işçilerden evvel Türkiye Cumhuriyeti’nin evvela çıkarları doğrultusunda hareket eden bir kurum. Sonra temsil ettiği iş arkadaşlarının çıkarlarını koruyan bir kurum. Bu 66 yıldır ben 12’nci başkanım. Benden önce 11 tane arkadaşım görev yaptı. TÜRK-İŞ 1 milyona yakın üyesi, 410 tane şube başkanı ve 35 tane genel merkezi olan Türkiye’nin en önemli, en uzun soluklu kurumlarından bir tanesidir.” diye konuştu.

TÜRK-İŞ’in yalnız temsil ettiği insanlara 2 yılda bir sözleşme yahut seminerlerle problemler ve sorunların çözümünü gerçekleştirmediğini belirten Genel Başkan Atalay, “Yaşadığımız bu ülkede kadınlarla ilgili çalışanımızın sorunları var, çocuk işçilerle sorunlar var, iş kazalarıyla ilgili sorunlar var, örgütlenme ile ilgili sorunlar var ve bir aydır da ekonomik sıkıntıları hep beraber çekiyoruz. Ekonomik kriz ve terör olduğu zaman bu ülkede bile dünyanın her yerinde emekli, işsiz, dar ve sabit gelirli ile işçi ödüyor. Terörün ve sıkıntının olduğu yerde insanlar terörü konuşuyor, sıkıntıyı konuşuyor. Bizim geçen yıl bir rakama göre 800 bin işçimiz kadroya geçti. Ama asıl işi yapan demiryollarında, PTT’de, şekerde, madende, enerjide kadroya geçmeyen 70-75 bin civarında insanımız var. Bunu aşağı yukarı 3 aydır hiç konuşmuyoruz, 10 gündür konuşmaya başladık. Bu arkadaşlarımız müjdeli haber bekliyor.” dedi.

Ülkemizde 4 milyona yakın çocuk işçinin olduğunu anımsatan Genel Başkan Atalay, “Bu çocuklar bizim çocuklarımız, bu çocuklar komşunun çocukları, bu çocuklar akrabalarınız çocukları, bu ülkenin çocukları. 400 bini tarımda, 230 bini sanayi de geri kalanı da diğer sektöre paylaştırıyorlar. Okuması gereken çocuklar, parklarda oynaması gereken çocuklar, havuzlarda yüzmesi gereken çocuklar maalesef çalışmaya devam ediyor. Traktör kasalarında, kamyon kasalarında can vermeye devam ediyorlar. Bunlarla ilgili sendikalara ve kitle örgütlerine sorumluluk düşüyor. Sorumluluğun bir tanesi de bize düşüyor    . Bunlarla bilgi bölgelerde valilerimiz var, kaymakamlarımız var, İŞKUR’umuz var, çalışma bölge müdürlükleri var, hiç bir şey yapmıyorsanız emniyet var yani 6 yaşında, 10 yaşında çocukların çalışması doğru değil, yanlış ve yasak. Bunlarla ilgili etrafınızda gördüğünüz noksanlıkları söylemek lazım. Maalesef şuan biz bu toplantıyı yaparken her gün 5 tane işçi iş kazasında can veriyor. Rakamları hemen söyleyeyim; 2013 yılında bin 360 kişi, 2014 yılında bin 626 kişi, 2015 yılında bin 252 kişi, 2016 yılında bin 405 kişi ve 2017 yılının Eylül ayına kadar bin 69 kişi. Bunlar bizim arkadaşlarımız.” diye konuştu.

Ülkenin şuanda yangın yeri olduğunu dile getiren Genel Başkan Atalay, “İşçisinden işverenine herkes elini taşın altına koyması gerekiyor. Burada konuşmak kolay anlatım gitsin ama elimize ne geçecek. Topyekün bir mücadele gerekiyor. Bu ülkenin üzerinde 100 yıldır oyun devam ediyor. Hiç oyun bitmiyor. 30 yıldır teröre harcadığımız parayı harcamasaydık 3 tane Almanya olurduk. Almanya’nın, Amerika’nın polis ölmüş, asker ölmüş, terörist ölmüş vallahi umurunda değil. Bunlar terör örgütlerine silah veriyorlar, para veriyorlar, akıl veriyorlar, moral veriyorlar diyor ki; ‘devam edin.’ Ne oluyor neticesinde bu iş umurunda değil bunların. Bizi 100 senedir bölmeye çalışıyorlar, bu ülke dualı bir ülke. Bize yaptıklarını Avrupa’nın bir ülkesine yapsalar 3 gün vallahi dayanamazlar. Birbirimize ihtiyacımız var, kol kola girmek durumundayız.” ifadesini kullandı.

Kars Milletvekili Ahmet Arslan, “Hepimiz için olmazsa olmazımız ülkemiz. O zaten bizim birinci maddemiz, başta gelir. Ailemizden önce de, işimizden önce de, işimizden önce de ülkemiz geliyor. Ülkemiz ortak paydamız olduğuna göre işte bizlere düşen hangi sıfatla olursa olsun, hangi görevi devdi ediyorsak olalım ülkemizin önceliği diyerek ülkemize hizmet edelim.” dedi.

Tüketmenin hayatın kendisinde olduğunu, tüketmeden yaşama şansımızın olmadığını ifade eden Arslan, “Ancak üretmeden tüketmek mümkün değil. Hele insanoğluysanız üretmeden tüketme şansınız olmaz, olursa şuan işte açlık çeken ülkelerdeki gibi başkasının eline bakan ülkelerdeki gibi oluruz. İşte onlar gibi olmamak için üretmek zorundayız, üretime değer vermek zorundayız daha da önemlisi üretene değer vermek, üretene saygı göstermek durumundayız. İşte dün de bugün de yarın da inşallah üretenin ve bizim için çok önemli olduğunu bilerek sizlerin temsil ettiği görevin bizler için önemli olduğunu bilerek inşallah birlikte ülkeye hizmet edeceğiz.” ifadesini kullandı.

Konuşmaların ardından TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay MKYK Üyesi, Kars Milletvekili Ahmet Arslan’a günün anlam ve önemine binaen bir hediye verdi. Daha sonra protokol üyeleri ile sendika üyeleri işçiler hatıra fotoğrafı çektirdi.

Eğitim seminerinin ilk gününde Hacettepe Üniversitesinden Doç. Dr. Gökhan Erbaş ‘Taşeronlaşma ve İş Hukukunda Arabuluculuk’, İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesinden Dr. Özkan K. Karadağ ‘İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları’, Ankara Üniversitesinden Dr. Orhan Ersun Civan ‘Çalışma Hayatındaki Güncel Sorunların İş Kanunu ve Sendikalar Kanunu Çerçevesinde Değerlendirmesi’ konularında eğitimler verildi.

Seminerin ikinci gününde de TÜRK-İŞ Güvenlik Uzmanı Barış İyiaydın ‘Sosyal Güvenlik Uygulamalarındaki Güncel Gelişmeler’, TÜRK-İŞ Kadın İşçiler Uzmanı Hülya Uzuner Duransoy ‘Toplumsal Cinsiyet ve İş yerindeki Psikolojik Taciz’ konularında verilecek eğitimlerin ardından kapanış töreni yapılacak.