Kars'ta 67 bin 440 hanehalkı yaşıyor

Kars'ta 67 bin 440 hanehalkı yaşıyor

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Kars Bölge Müdürü Ergün Ertaş, 2017 yılı aile istatistiklerini açıkladı. Buna göre; Kars'ta 67 bin 440, Ardahan'da 27 bin 219, Iğdır'da 43 bin 551 ve Ağrı'da 100 bin 128 hanehalkı yaşıyor.

Ertaş, Kars'ta tek kişilik hanehalkı 9 bin 766, Tek çekirdek aileden oluşan hanehalkı 42 bin 586, En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hanehalkı 13 bin 622 ve Çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalkı bin 466 olmak üzere toplam 67 bin 440 hanehalkı yaşadığını söyledi.

Kars'ta 2 mevcut koruyucu aile olduğunu ve bu ailelerin yanında 5 çocuğun yaşadığını da dile getiren Ertaş, "Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre; Türkiye’de 2012 yılında 3,7 olan ortalama hanehalkı büyüklüğünün azalma eğilimi göstererek 2017 yılında 3,4 kişi olduğu görüldü." dedi.

Ertaş imzalı yayınlanan "aile istatistikleri" basın açıklaması şöyle: İllere göre incelendiğinde; 2017 yılında ortalama hanehalkı büyüklüğünün en yüksek olduğu il, 6,4 kişi ile Şırnak oldu. Şırnak ilini 5,7 kişi ile Hakkari ve Şanlıurfa, 5,6 kişi ile Batman illeri izledi. Ortalama hanehalkı büyüklüğünün en düşük olduğu iller ise 2,7 kişi ile Çanakkale, Eskişehir ve Tunceli oldu. Bu illeri, 2,8 kişi ile Balıkesir, Edirne, Burdur, Sinop ve Çankırı illeri izledi. 

Tek kişilik hanehalkı oranı arttı 

Çekirdek aile; yalnızca eşlerden veya eşler ve çocuklarından veya tek ebeveyn ve en az bir çocuktan oluşan aileler olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım kapsamında, ADNKS sonuçlarına göre; ülkemizde tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının oranı 2014 yılında yüzde 67,4 iken 2017 yılında yüzde 66,1 oldu. Tek kişilik hanehalklarının oranının ise 2014 yılında yüzde 13,9 iken 2017 yılında yüzde 15,4’e yükseldiği görüldü. 

En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan aile olarak tanımlanan geniş ailelerden oluşan hanehalklarının oranı 2014 yılında yüzde 16,7 iken 2017 yılında yüzde 16 oldu. Çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarının oranının ise 2014 yılında yüzde 2,1 iken 2017 yılında yüzde 2,5’e yükseldiği görüldü. 

Tek kişilik hanehalkı oranının en yüksek olduğu il Tunceli oldu 

Tek kişilik hanehalkı oranının en yüksek olduğu il 2017 yılında yüzde 26,1 ile Tunceli oldu. Tunceli ilini yüzde 23,7 ile Giresun, yüzde 23,2 ile Eskişehir ve Çankırı izledi. Tek kişilik hanehalkı oranının en düşük olduğu il, yüzde 8,5 ile Diyarbakır oldu. Diyarbakır ilini yüzde 9,1 ile Batman, yüzde 9,2 ile Van izledi. 

Çekirdek aileden oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu il Kayseri oldu 

Tek çekirdek aileden oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu il 2017 yılında yüzde 72,8 ile Kayseri oldu. Kayseri ilini yüzde 72,3 ile Osmaniye ve yüzde 71,3 ile Adıyaman takip etti. Tek çekirdek aileden oluşan hanehalkı oranının en düşük olduğu il, yüzde 55,8 ile Şırnak oldu. Şırnak ilini yüzde 56,1 ile Tunceli ve yüzde 56,6 ile Kastamonu izledi. 

Hanehalklarının yüzde 8,5'ini tek ebeveyn ve çocukları oluşturdu 

Türkiye'de 2017 yılında toplam hanehalklarının yüzde 8,5'ini tek ebeveyn ve çocuklardan oluşan hanehalkları oluşturdu. Daha detaylı incelendiğinde toplam hanehalklarının yüzde 1,8’ini baba ve çocuklardan oluşan hanehalkları, yüzde 6,7’sini ise anne ve çocuklardan oluşan hanehalkları oluşturdu. 

Tek ebeveynli hanehalkı en fazla Bingöl ve İzmir’de görüldü 

Tek ebeveyn ve çocuklardan oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu iller 2017 yılında yüzde 10,3 ile Bingöl ve İzmir oldu. Bu illeri, yüzde 10,1 ile Malatya ve Adana, yüzde 9,8 ile Hatay ve Elazığ izledi. Bu oranın en düşük olduğu iller ise yüzde 6,1 ile Tokat, yüzde 6,4 ile Nevşehir, Yozgat ve Burdur, yüzde 6,5 ile Bayburt ve Bitlis oldu. 

Anne ve çocuklardan oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu iller yüzde 8,3 ile Bingöl, yüzde 8,2 ile İzmir ve yüzde 8 ile Adana, en düşük olduğu iller ise yüzde 4,7 ile Ardahan, yüzde 4,8 ile Tokat ve yüzde 4,9 ile Burdur oldu. Baba ve çocuklardan oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu iller yüzde 3,2 ile Gümüşhane, yüzde 2,8 ile Malatya ve yüzde 2,7 ile Kilis, en düşük olduğu iller ise yüzde 1,2 ile Nevşehir, yüzde 1,3 ile Kayseri ve yüzde 1,4 ile Tokat, Niğde, Konya, Bitlis, Amasya, Adıyaman ve Uşak oldu. 

Geniş aileden oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu il Şırnak oldu 

En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan aile olarak tanımlanan geniş aileden oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu il 2017 yılında yüzde 28,9 ile Şırnak oldu. Şırnak ilini yüzde 26,5 ile Hakkari ve yüzde 25,3 ile Batman izledi. Geniş aileden oluşan hanehalkı oranının en düşük olduğu il, yüzde 10 ile Eskişehir oldu. Eskişehir ilini yüzde 10,1 ile Çanakkale ve yüzde 11,2 ile Balıkesir izledi. 

Bireyleri en fazla aileleri mutlu etti 

Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre; 18 ve üzeri yaştaki bireyler arasında kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini belirtenlerin oranı 2017 yılında yüzde 70,6 oldu. Erkeklerin yüzde 76,4’ü kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini ifade ederken, bu oranın kadınlar için yüzde 64,9 olduğu görüldü. 

Sabit hatlı telefon sahipliği azalırken cep telefonu sahipliği arttı 

Hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre; hanelerde bilişim teknolojileri bulunma oranları incelendiğinde, hanelerde masaüstü bilgisayar bulunma oranının 2004 yılında yüzde 10 iken 2011 yılında yüzde 34,3’e yükseldiği, daha sonraki yıllarda ise düşüş eğilimi gösterdiği ve 2017 yılında yüzde 20,3 olduğu görüldü. 

Hanelerde taşınabilir bilgisayar (dizüstü, tablet, netbook vb.) bulunma oranı, 2004 yılında yüzde 0,9 iken daha sonraki yıllarda sürekli bir artış göstererek 2017 yılında yüzde 49,8 oldu. Hanelerde cep telefonu/akıllı telefon bulunma oranının 2004 yılında yüzde 53,7 iken 2017 yılında yüzde 97,8’e yükseldiği, sabit hatlı telefon bulunma oranının ise 2004 yılında yüzde 81,6 iken 2017 yılında yüzde 20,2’ye düştüğü görüldü. 

Hanelerde İnternet erişimi oranları incelendiğinde, 2004 yılında yüzde 7 olan İnternet erişim oranının 2017 yılında yüzde 80,7 olduğu görüldü. 

Bireylerin yüzde 21,2’sinin yoksulluk sınırının altında olduğu görüldü 

Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre; eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırı incelendiğinde, yoksulluk sınırının altında yaşayan bireylerin oranının 2016 yılında yüzde 21,2 olduğu görüldü. Hanehalkı tipine göre yoksulluk oranı incelendiğinde ise tek ebeveynli ve en az bir çocuğu olan hanehalklarının yüzde 28,3'ünün hesaplanan göreli yoksulluk sınırının altında yaşadığı gözlendi. 
Bağımlı çocuk; 18 yaşından küçük olan veya 18-24 yaşında olup ekonomik açıdan pasif ve ebeveynlerinden en az biri ile yaşayan kişiler olarak tanımlanmaktadır. Bağımlı çocuğu olan hanehalklarının yoksulluk oranı yüzde 26,3 iken bağımlı çocuğu olmayan hanehalklarının yoksulluk oranı yüzde 6,8 oldu. 

En fazla koruyucu ailenin İstanbul’da olduğu görüldü 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının verilerine göre; 2017 yılında Türkiye genelinde mevcut koruyucu aile sayısı 4 bin 654 oldu. Koruyucu aile sayısı illere göre incelendiğinde; en fazla koruyucu ailenin 436 aile ile İstanbul’da olduğu görüldü. İstanbul’u 341 aile ile İzmir, 283 aile ile Ankara, 184 aile ile Kayseri ve 161 aile ile Kocaeli illeri takip etti. 
Hanehalkları bütçelerinden en fazla payı konut ve kira harcamasına ayırdı 

Hanehalkı bütçe araştırmasının 2016 yılı sonuçlarına göre; Türkiye genelinde hanehalklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı yüzde 25,2 ile konut ve kira harcamaları alırken, ikinci sırayı yüzde 19,5 ile gıda ve alkolsüz içecek harcamaları aldı. Toplam tüketim harcamalarında en düşük payı alan harcama grupları ise yüzde 2 ile sağlık ve yüzde 2,3 ile eğitim hizmetleri oldu. 

Konuta ilişkin en önemli problem izolasyondan dolayı ısınma sorunu oldu 

Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre; 2016 yılında konutun mülkiyet durumları incelendiğinde; bireylerin yüzde 59,7’sinin oturduğu konutta ev sahibi olduğu, yüzde 24,4’ünün ise kiracı olduğu görüldü. Bireylerin yüzde 42,2’sinin 2016 yılında konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşadığı, yüzde 38,1’nin sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi vb. nedenlerle sorun yaşadığı ve yüzde 24,5’inin trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar yaşadığı görüldü. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler