DEM Parti Kars 1. Olağanüstü İl Kongresi yapıldı
Kars’ta Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisinin (DEM Parti) 1. Olağanüstü İl Kongresi gerçekleştirildi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Oruç, bir düğün salonunda yapılan kongrede, “Türkiye çok çekti. Türkiye acılar çekti. Kürt halkı acılar çekti. Kürt halkı gençlerini kaybetti, Türk halkı gençlerini kaybetti ve bizim buradaki en büyük muradımız artık bu kan ve gözyaşı dursun, ortak yaşamı birlikte inşa edelim. Bizler barışı en çok isteyenleriz. Asla rehavete kapılmayalım.” dedi.
DEM Parti İmralı heyetinin gerçekleştirdiği ziyareti dile getiren Oruç açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Sanırım hepimizin büyük bir merakla, izlediği ve takip ettiği İmralı süreci var. Biliyorsunuz 1 Ekim’den bu yana Türkiye'de kimi gelişmeler oldu? Bir barış süreci mi olacak, bu süreç bir barış sürecine mi evrilecek? soruları siz değerli halkımızın en temel gündemi, bunu çok iyi biliyoruz ve şundan emin olun ki bu süreci sadece Kürt halkı izlemiyor. Türkiye’nin batısı, Türkler, Kürtler, Araplar ezcümle burada sayamadığım Türkiye'deki bütün halklar bu süreci izliyor. Televizyonlarınızı açıp baktığınızda ana akım medyada 7/24 Kürt sorunu tartışılıyor. Bu bir yandan elbette çok iyi ve bizlerin umudunu büyüten bir şey. Bugün, DEM Parti İmralı heyetinin biliyorsunuz, İmralı'ya gidişi ve ziyareti oldu. O ziyaretten hemen sonra heyetimiz parlamentoda temsili bulunan siyasi partileri ziyaret ettiler ve Öcalan'ın mesajını kendilerine ilettiler. Çok önemli bir nokta; 25 seneyi aşkındır İmralı Hapishanesinde tutulan Abdullah Öcalan, yaklaşık 4 senedir ağır tecrit altında tutulurken, o kapılar biraz aralandığında gönderdiği mesaj; barış ve çözüm oldu. Bizde kendisine buradan selamlarımızı iletiyoruz, mesajını aldığımızı söylüyoruz, bu mesaja sahip çıkacağımızın altını kalın kalın çiziyoruz. Değerli Türkiye halkları, Kürt sorunu vardır, Kürt sorunu yoktur tartışması boş bir tartışmadır. Kürt sorunu vardır ve Kürt sorununu ne mevcut olan iktidar ne başka bir kesim hiçbirisi bir terör parantezine alarak Kürt sorunu tanımlayamaz. Kürt sorunu siyasi bir sorundur. Kürt sorunu toplumsal bir sorundur. Kürt sorunu halkların ortak yaşamını zedeleyen bir sorundur ve bu soruna bizler son vermek istiyoruz. Bu sorumluluk yani Kürt sorunun çözümü sadece Abdullah Öcalan'ın omuzlarına yıkılamaz. Öcalan'ın verdiği mücadelede ve gönderdiği mesajda en önemli vurgulardan biri sadece iktidar değil aynı zamanda muhalefetin bu konuda üzerine düşen görev ve sorumluluğu hatırlatmıştır. Biz de buradan hatırlatmak istiyoruz. Türkiye çok çekti. Türkiye acılar çekti. Kürt halkı acılar çekti. Kürt halkı gençlerini kaybetti, Türk halkı gençlerini kaybetti ve bizim buradaki en büyük muradımız artık bu kan ve gözyaşı dursun, ortak yaşamı birlikte inşa edelim. Evet, bir iç barıştan bahsediliyor, bir Kürt-Türk ittifakından bahsediliyor. Bunu DEM Parti olarak biz çok önemsiyoruz, buna çok kıymet veriyoruz ve Ortadoğu’nun bu karmakarışık tablosu içerisinde tam da bu dönemde Kürt sorununun çözümünün hem Türkiye’ye hem bölgeye sağlayacağı faydaları gayet iyi biliyoruz ve bu nedenle bizler diyoruz ki; Meclis adres olmalıdır. Meclis’in adres olabilmesi için bu süreci bütün demokrasi güçlerinin parlamentoda temsili bulunan bütün siyasi partilerin güçlü bir sahiplenmesi şarttır ve heyetimiz siyasi partileri gezdiğinde de gördü, bunları bizlere de bilgisini verdi, raporunu iletti ve şunu söylediler; iç siyasette yani muhalefet de dahil gerçekten toplum, siyasi partiler çözüme hazır. Bu çözüm olmaması için hiçbir sebep yok. Yeter ki burada devlet çözüm konusunda ve İmralı’yla diyalog konusunda mevcut olan çizgiyi geliştirmeli ve ilerletmelidir. Bunu yaparsa bu sürece bütün Türkiye halkları hazır, siyasi partiler hazırdır. Bu büyük bir olanaktır. Bizim için tarihsel bir olanaktır. Evet, bu görüşmeler var ama bu görüşmeler tecrittin tamamen kalktığı, bu görüşmeler sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlediği anlamı taşımaz tek başına. Bunun yanı sıra yapılması gereken Abdullah Öcalan'ın sağlık, güvenlik ve özgürlük hakkının sağlanması, bu koşulların oluşturulması ve barış için daha çok çalışabilecek koşulların yaratılmasıdır. Güçlü bir barışı bizler, güçlü bir toplumsal örgütlenme ile sallayabiliriz. Bizler barışı en çok isteyenleriz. Barış için bugüne kadar canımızı verenleriz. Barış için gece-gündüz mücadele edenleriz. Barışın onurlu bir şekilde demokratik bir zeminde gerçekleşmesi için mücadele edenleriz ve bu gelişmeler devam ederken hiçbirimiz, beklemeci bir pozisyona düşmeyelim. Asla rehavete kapılmayalım. Tam da mücadelemizi daha çok büyütmemiz gereken daha çok demokratik zeminde, alanlarda, meydanlarda olmamız gereken bir dönemdeyiz. Nasılsa genel merkezimiz bazı görüşmeler yapmaktadır deyip, yerellerimiz asla rehavete kapılmamalıdır. Ben burada hem emek veren bütün yoldaşlarıma hem seçilecek yeni yönetimden taleplerimizi belirtmek isterim. Lütfen barış için gece demeden, gündüz demeden, göreve geldiğiniz ilk anda, görev dağılımınızı gerçekleştirdiğiniz ilk anda kapı kapı dolaşarak barışın neden gerekli olduğunu herkes anlamak, barış duygumuzu, mücadelemizi dip diri tutmak lazım.”
Kars Milletvekili ve DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise, barış için tüm görüşmelerin yapıldığını dile getirdi.
Konuşmaların ardından kongrenin gündem maddeleri görüşüldü. Kongrede Ramazan Erkmen İl Başkanı seçildi.
Kaynak:Volkan Karabağ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.